15 Şubat 2011 Salı

Geber Sevgilim

Oldum olası bazı aşk filmlerini daha çok sevmişimdir. Sevgililerden birinin ölümcül bir hastalığa yakalanıp öldüğü filmler. Yıllardır sevgilisiz geçirdiğim 14 Şubatlardan olsa gerek, çiftlere garezim var galiba. Geçen sevgililer günü de farklı olmadı. Acaba kumrulara olan nefretimin kaynağı da çift olarak anılmaları mı? Çocukluğuma inmeyeyim çok gerilerde kaldı. Orada burada gezişen, sevişen, öpüşen çift görmeye dayanamıyorum, bulantı yapıyor. Çift görme sendromu astigmat olarak da bilinir. Ama onun bununla alâkası yok.

Sendrom kendini şöyle gösterir: Dışarı çıkarken her şey mutlu başlamıştır. Evden çıktıktıktan 15 dakika sonra bozulacak krem 7/24le yapılmış saçlarınla dışarı çıkarsın. Kulağında şen bi şarkı. Tıngır mıngır yürüyorsundur. Sonra... Dank! Çift! Böyle bir el elelik bir sarmaşlık bi dolaşlık. Kızın büzülmüş dudakları, tutuşagelmiş eller ve mana(?) dolu bakışmalar... Aman bunlar da sevgili mi canım! 2 haftada biter bunların işi! Millete hava attıklarını sanıyorlar işte! Heh! Ne kadar banal... Duruma sinir olursun çünkü yalnızsın. Çift silueti bu andan itibaren tiksinti vermeye başlar. Mide bulantısı yapar.

Sonra kendini düşünmeye başlarsın. Bir garip kalp sızısıyla birlikte miden yanar. Keşke sabah sucuklu yumurta yemeseydim diye düşünürsün. Benim niye sevgilim yok dersin. Sonra ben onlarınki gibi bir şey istemiyorum ki dersin. Sende yok diye milletin aşkına dil uzatırsın na bele :P bu da daha kötü hissetmene sebep olur. Eskilerin varsa onları bi geçirirsin aklından. İz bırakanlar unutulmaz. Bir acaba geçer içinden. Sonra yanında biri varsa söylenmeye başlarsın: Bunlar niye böyle, ben niye yalnızım, gerçek aşk var mı, bulunması neden zor, aşka inanmıyorum abi, aşksız yaşayamam abi etsetra, vesaire, bla, bla. (arkadaşın sana ne kadar değerli bir insan olduğun konusunda zırvalar -aman sana kız/herif mi yok gibisinden-)

Hal böyle iken, tadında bir aşk yaşamak oldukça kolaydır aslında. Gidici sevgili bulacaksın. Çiftlerden birinin öldüğü filmleri ondan seviyorum. "Ya Sonra?" diye düşünmüyorsun bir kere. Her şey de tadında bitiyor. Tutan, tutmayan filmlere bakın. Aslında çoğunda aynı yol farklı manzaralarla gezilir. Sevgilin gidici olmasa da işin içine dram girmeden olmuyor çünkü. O kız niye büzzük dudaklarla bakıyordu oğlana sanki? Öyle daha güzel göründüğü için mi? Hayır! Dramatik görünmeye çalışıyor kız.

Aşkta dramanın, kolada firmanın formülünü açıklıyorum. Gerçek hayat, film, kitap fark etmez, uygulayın sevgiliniz size köle olmazsa ne olayım? Ne olayım? Shakira'nın 1 sene içinde sevgilisi olayım.

1. Aralarında fark olan potansiyel bir çift seçilir.

Zengin / fakir (bir sürü türk filmi)
Hasta / sağlıklı
sosyal / asosyal
yaşı büyük / yaşı küçük
vampir / kurt / insan / büyücü ...

2. En olmadık zamanda ve en olmadık yerlerde birlikte zaman geçirmeye başlarlar. Biyokimya devreye girer ve çiftin birlikte geçirdiği zaman onlara aşk ve meşk olarak geri döner.

3. Tamam, birlikte oldular derken, dramatik bir olayla ayrı dünyaların insanları olduklarını hatırlarlar. Ya da biri ölümcül bir kaza geçirir. Bu da diğerine, onu kaybetmenin ne demek olduğunu sezdirir ve daha derin bir aşk başlar.

4. Bir sevgili diğerinin hayatında/kendisinde bir şeyleri değiştirir. Artık o sıradan bir birliktelik değildir. Ne demişlerdi: Rasgeldiğimiz onca kişi ve hayat arasında sadece birkaçı bize gerçekten dokunur.

5. Sonunda sevgililerden biri ölür ve sonsuza dek huzur içinde yatarlar. Güle güle sevgi kelebeği.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder