30 Nisan 2011 Cumartesi

Büyükler Yoklar, Kalanlar Açlar, Olaylar B♥ka Sarar

Bütün yetişkinlerin bir anda yok olduğu bir dünya düşünün. Bir de üstüne dış dünyayla her türlü bağlantıyı kesen küresel bir bariyer ve içindeki gençlerde ortaya çıkan doğaüstü yetenekler... Ki bu dünyada değişen tek şey insanlar değil. Hayvanlar, algılar, kurallar, her şey değişiyor. Yetişkinlerin olmadığı bu dünyada, daha eski dünya hakkında bile yeterince bilgisi olmayan gençler yeni bir düzen kurmaya çalışıyor. Bu yeni oluşum; kargaşa, savaş, yıkım, açlık, macera, aşk ve dostluğu beraberinde getirirken 'karanlıktaki şeyler' ve 'Büyük 15' gibi bilinmezlikler sizi okudukça daha çok merakta bırakan bir gizeme acıktırıyor.

YOKLAR - YOKLAR 1/6
Orijinal: GONE - GONE 1/6
Yazar: Michael Grant
Yayıncı: Artemis

Gençleri hapseden bariyerin çevrelediği bölgeye Radyoaktif Serpinti Gençliği Bölgesi (RSGB) deniyor. RSGB içinde şok devam ederken, RSGB'nin başka bir kısmından gençler gelip Perdido Plajı'nda yönetimi ele geçirmeye çalışıyor. 15 yaşın altındaki gençlere 15inci doğum günleri geldiğinde ne olacağı da merak konusu. Zaten kitap her bölüm başında başkahramanın 15'inci doğum gününe doğru geri sayım yapıyor. Kitap tek bir bakış açısıyla yazılmamış. Her farklı olay, farklı karakterlerin bakış açısıyla anlatılıyor.

Birçok karakter etrafından anlatılmasına rağmen, ne karakter fazlalığı ne de olayların karmaşıklığı, hikayenin akışını sekteye uğratmıyor. Kitap gençlere yönelik olmasına rağmen içeriği şiddet ve iğrençliklerden uzak sayılmaz, hatta bazı bölümleri midesi kaldırmayanlar olabilir.

Kitap tanıtımında 'Dünyanın Sonu Böyle Gelecek' diye bir tabir var. Eğer gerçekten böyle olacak olursa oldukça ilginç ve maceralı olacağı kesin. İkinci kitapta da olanlara bakılırsa 6 kitabın sonunda bizi mutlu son beklemiyor olabilir.


AÇLIK - YOKLAR 2/6
Orijinal: HUNGER - GONE 2/6

Bu kitap, daha çok ilk kitapta bahsi geçen 'Karanlık'la ilgili ve tabi ki adından da anlaşılacağı gibi dış dünyaya kapalı RSGB'de açlık kendini gösteriyor. Gençler, açlığa çare bulmaya çalışırken, eski dünya düzenini de yeniden keşfediyor. Bu kitabı okurken yiyeceklerinizin değerini daha iyi anlıyorsunuz. Açlık o kadar ortada ve iyi anlatılmış ki, okurken siz de sürekli aç hissedebiliyorsunuz. Yanınızda ufak atıştırmalıklar bulundurmanız lehinize olabilir. Ama fazla kaçırmayalım :)

Daha ilk sayfalardan iğrenç bir ölümle açılarak o tekinsizlik hissini kolayca kalbinize yerleştirebilirken önceki kitaptaki karakterlere yenilerinin eklenmesi biraz zorlasa da yine de hikayenin hızlı akmasını engellemiyor. Kitap gerçekten etkileyici. Hikaye örgüsünün, işini iyi yapan birinin elinden çıktığı belli. Hem aksiyon, hem dram, hem daha bir çok şey barındırdığından son zamanların mide bulandıracak derecede aşka batmış gençlik kitapları arasında sivriliyor.


İki kitaba da 5 üzerinden 4 (Goodreads.com derecelendirmesinde 'çok beğendim'e karşılık geliyor) verdim. 1 puanı da, birçok şey barındırırken hep biraz eksik kalmasından ötürü kırıyorum. Belki de farklı açılardan anlatıldığı için, hiçbir karakterle tam manasıyla bağ kuramıyorumdur...

7 Nisan 2011 Perşembe

Suları Yakan Ses

Son zamanlarda genç bir şarkıcının ismi birçok yerde geçmeye başladı. Adele. Birkaç sene önce radyo listelerinden birini dinlerken Chasing Pavements şarkısına denk gelmiştim. 19 yaşındaydı o zaman, albümünün adı da 19 idi. Kendisi İngiltere Londra doğumlu. Leona Lewis, Jessie J gibi isimlerle aynı sıraları paylaşmış. Şimdi 21 yaşında çıkardığı yeni albümü 21, adından en azından yurt dışında çokça söz ettiriyor.

Adele'in çok doğal bir sesi var, soul müziğe çok iyi gidiyor. Yeteneği de çok doğal, sesini gerçekten iyi ve rahat kullanıyor, suları yakacak kadar da tutkulu. Anlamlı sözleri ve ruha dokunan müziğiyle insanın içine işlemeyi başarıyor. Şarkılarını dinledikçe daha çok seviyorsunuz. Çok içten, günlük hayattan çıkma aynı zamanda olağanüstü.

21, İngiltere'de bir kadın şarkıcının 1 numarada en uzun süre kalan albümü. 1990'da çıkan Madonna albümünü tahtından indirmiş. Albümün tarzı soul deyince ay ne asortik deyip uzak görmeyin. Albüm her türden müzik seven insanı kendine bağlayacak sadeliğe sahip. Daha karmaşık düzenlemeler mevcutsa da, bir piyano, birkaç yaylı ve Adele'in daha fazla enstrümana ihtiyaç bırakmayan sesi şarkıları tarzından bağımsız olarak kalplere ulaştırıyor. Günümüzün elektronik pop/r&b'sinden sıkılanlar için iyi bir alternatif.

Sanırım albüm Türkiye'de nisan ayının ilk haftası itibariyle piyasada değil. Kitap/CD'cileri kontrol etmek lazım. Ama grooveshark, lastfm, dailymotion ve bilimum illegal kaynaklardan albümleri dinleyebilirsiniz. Adele'in BRIT ödüllerindeki performansı çok beğeni toplamıştı. Canlı performansıyla, Someone Like You (Senin Gibi Biri) izleyelim:


Adele - Someone Like You (BRIT Awards 2011) javierlobe

Burada hem kitabı hem filminden bahsettiğimiz Ben Dört Numara filminde de Rolling In The Deep (Derinler(d)e Yuvarlanıyorum) aşağıdan izleyebileceğiniz sahneye karakter kazandırmış, karizmasına karizma katmıştı.


I Am Number Four - Burning down the house teasertrailer

Kişisel favorilerim arasında 21'den, Someone Like You, Rolling In The Deep, Set Fire To The Rain (Yağmuru Ateşe Verdim), Turning Tables (El Değiştirme-Üste Çıkma), 19'dan, Best For Last (En İyiyi En Son (Söyle)), Chasing Pavements (Kaldırımları Kovalamak), Make You Feel My Love (Aşkımı Sana Hissettiririm) bulunuyor. Şiddetle tasv.. tafsi.. tays.. tavsiye ederim.